Renk körlüğü kişinin kırmızı, yeşil ve mavi renkleri ayırt edemediği optik bir durumdur. Hastalığın seyrine göre Deaturans (Yeşil), Protans (kırmızı), Tritans (Mavi) olarak 3 gruba ayrılır .
Renk Körlüğü Genetik Mi?
Renk körlüğü kalıtsal hastalıklara bir örnek teşkil ederek kromozomların üzerinde bulunan genlerle aktarılarak erkeklerde ve kadınlarda görülebilir. Erkek çocuklar Y kromozonunu baba, X kromozonunu anneden aldıkları için renk körlüğü genini sadece anneden almaktadırlar. Renk körlüğüne erkeklerde daha sık rastlanmasının nedeni kadınların taşıyıcı olmasıdır.
Yapılan istatistiklerde erkekleri %8 i, kadınların %0.4 ü renk körü olarak doğmaktadır. En çok seyreden renk körlüğü çeşidi yeşili görememe (yeşil renk anomalisi) daha sonra kırmızı renk görememe (kırmızı renk anomalisi) olarak görülmektedir.
Örnek: Renk körü bir erkeğin kız kardeşinin doğuracağı erkek çocuk % 50 ihtimalle renk körüdür.
İnsan Gözü Renkleri Nasıl Algılıyor?
İnsan gözünde renk algılaması koni reseptör hücrelerinin algıladıkları ışık dalga boyları ölçülmüştür. Koni reseptörleri renk görmeden sorumlu hücrelerden oluşur. Görme spektrumunda yer alan normal insan tarafından ayırt edilebilen 180 ayrı rengin tamamı renkleri görmemizi sağlayan 3 ayrı renk konisinin değişik oranlarda uyarılması ile gerçekleşmektedir.
Sarı rengin sahip olduğu 5800 A uzunluğundaki dalga boyu, kırmızı renge (6500 ile 7500 A, arası) ve yeşil rengin (5000 A) dalga boyu duyarlı reseptörleri aynı zamanda uyarmaktadır. Bu uyarı sarı renk duyusunun algılanmasını sağlayabildiği gibi kırmızı ve yeşil ana renk karışımı aynı renk duyusunun algılanmasını sağlayabilir. Buna bağlı olarak örneğin, sarı renge ait 5800 A boyundaki dalga boyu, kırmızıya (6500-7500 A) ve yeşile (5000 A) duyarlı reseptörleri birlikte uyararak sarı renk duyusunun oluşmasını sağlayabileceği gibi kırmızı ve yeşil ana renklerin karışımıda aynı renk duyusunu oluşturabilmektedir.
Kısmi Renk Körlüğü Nedir?
Klinik olarak tam ve kısmi renk körlüğü olmak üzere ikiye ayrılır. Tam renk körlüğü çok ender olarak rastlanan bir renk körlüğü çeşididir. Tam renk körlüğüne Monokromatik (Monochromacy) denmektedir. Tam renk körleri hiç bir rengi ayırt edemezler. Kısmi renk körlüğü insanlarda çok sık rastlanan bir renk körlüğü çeşididir. Kırmızı-yeşil renk görme eksikliği bilinen en yaygınıdır.
Genetik sebeplerle oluşabilirken kalıcı beyin yada retina hasarları kaynaklı meydana gelebilir. Çocukluk çağında maruz kalınan yüksek ultraviyole ışınlar, emes, radyoaktivite, katarakt kısmi renk körlüğü nedenidir.
İnsanın renkleri eksiksiz algılayabilmesi üç ayrı cins koni hücresinin uyum içinde çalışması ile mümkün olmaktadır. Normal renkleri algılayan görme trikromat olarak tanımlanmıştır. Eğer renk algılamada sadece iki koni hücresine sahip ise sadece iki koni hücresinin algıladığı renklerin karışımlarını görmektedir. Bu durumda eksik olan koni hücresine ait dalga boylarındaki renkleri göremez bu durumdaki kişiler dikromatik renk körü denir.
Dikromatik Renk Körlüğü
- Kırmızı renge duyarlı koni hücreleri eksik Protonopia
- Mavi renge duyarlı koni hücreleri eksik Tritanopia
- Yeşil renge duyarlı koni hücreleri eksik Deuteranopia
Renk görme ile ilgili olarak eğer üç konide yok ise bu durumdaki bir kişi renkleri yanlızca siyah beyaz olarak algılayabilir (Anopia) tam renk körü olarak nitelenir. Bazı insanlar trikromat olmakla birlikte renk ayırabilme kabiliyetleri zayıf olabilir. Bu durumdaki kişiler Renk görme bozukluğu (Renk Görme Anomalisi) olarak adlandırılır.
Çocuklarda Renk Körlüğü; Özellikle 3 ve 6 yaş aralığında pediatrik renk görme testi mutlaka yapılmalıdır.
Renk körü olanların işe alınmaması veya işten atılması: Renkleri normal şartlarda birbirinden ayıran fakat sadece ishihara testinde bir kaç renk plakası (örnek olarak; 74’ü 21 görmesi) nedeniyle renk körü sayılması son derece düşündürücüdür.